Hem ülkemiz hem de dünyada giderek artan bir ilgiye mazhar olan ve ‘Üçüncü Dalga’ veya ‘Üçüncü Kuşak’ olarak adlandırılan Bilişsel Davranışçı Psikoterapi yaklaşımlarının önde gelen modeli olan Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy ifadesindeki kelimelerin baş harflerinin oluşturduğu “ACT” kelimesi şeklinde okunur
Hem ülkemiz hem de dünyada giderek artan bir ilgiye mazhar olan ve ‘Üçüncü Dalga’ veya ‘Üçüncü Kuşak’ olarak adlandırılan Bilişsel Davranışçı Psikoterapi yaklaşımlarının önde gelen modeli olan Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy ifadesindeki kelimelerin baş harflerinin oluşturduğu “ACT” kelimesi şeklinde okunur) davranışçı geleneğin takipçisi olan bir psikoterapidir.Klasik davranışçı yaklaşım, sadece gözlenebilen eylemleri davranış olarak sayar ve insan zihninde olan bitenlere belirgin bir biçimde önem vermezken; Skinner’in ortaya attığı ve ACT kuramcılarının da benimseyerek referans aldıkları radikal davranışçılık; düşünce, duygu, anı gibi organizmanın ortaya çıkardığı tüm içsel yaşantıları da davranış olarak tanımlamıştır. Bu yaklaşım sayesinde davranışçı gelenek içerisindeki araştırmacılar için dil ve düşünce gibi zihinsel olguların davranışçı prensiplerle ele alınmasının önü açılmış ve İlişkisel Çerçeve Kuramı (Relational Frame Theory; RFT) geliştirilmiştir.
Hayes, Strosahl ve Wilson tarafından klinik uygulamalar ve RFT çalışmalarının karşılıklı etkileşimiyle 1980’li yıllarda geliştirilmeye başlanan ACT, bilimsel kanıt düzeyi yüksek bir psikoterapidir. Geliştirildiği ilk yıllardan günümüze kadar ACT üzerine yapılan 400’den fazla Randomize Kontrollü Çalışma (RKÇ) ile depresyon, anksiyete, psikoz, obsesif-kompulsif bozukluk, madde kullanımı, yeme bozuklukları, kronik ağrı, stres, sınırda kişilik bozukluğu, kanser, epilepsi, diyabet, kulak çınlaması, erteleme, ebeveynlik, yaşam kalitesi, spor performansı, damgalama gibi çok geniş bir alanda etkinliği kanıtlanmıştır.
Eski yöntemlerden biri olan yönlendirmesiz oyun terapisi, birçok kuramın iyileştirici yönlerine sahiptir. Terapistin değil, çocuğun yönlendirdiği bu yöntemin Çocuk odaklı (Yönlendirilmemiş) / Çocuk Merkezli olması en önemli yönüdür. Bu yöntem Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (Child-Centered Play Therapy) olarak adlandırılır. Ülkemizde terapis
Eski yöntemlerden biri olan yönlendirmesiz oyun terapisi, birçok kuramın iyileştirici yönlerine sahiptir. Terapistin değil, çocuğun yönlendirdiği bu yöntemin Çocuk odaklı (Yönlendirilmemiş) / Çocuk Merkezli olması en önemli yönüdür. Bu yöntem Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (Child-Centered Play Therapy) olarak adlandırılır. Ülkemizde terapistler tarafından en çok uygulanan oyun terapisi yöntemi bu yöntemdir. Bu terapi yöntemi, çocukların kendilerine acı veren sorunları ortaya koyarak çözümlere oyun ile ulaşma temelli bir yaklaşımdır. Bu nedenle, oyunun yönetimini çocuğa bırakarak oyun sırasında herhangi bir yönlendirme yapmamak deneysel oyun terapisini diğer oyun terapi türlerinden ayıran en önemli farktır.
Bu terapi yöntemi çocuğun hayatındaki sorununu, kendi hızında ve kendine özgü yollarla çözeceğine inanır. Çocuğun birey oluşuna saygı duyar. Çünkü bu terapide çocuk yönlendirilmez, kendinin bile farkında olmadığı ihtiyaçlarını keşfeder, ifade edemediği birçok zorluğun üstesinden gelir. Bu nedenle Avrupa’da psikiyatrik ilaç verilmeden önce çocuklar oyun terapisine yönlendirilir. Terapiden sonra tekrar klinik değerlendirme yapılır.
Resim yapmak, çocuklar için bir eğlence ve aktivitenin haricinde önemli bir iletişim kanalını oluşturur. Çocuklar dış dünyada ve çevrelerinde olup bitenlere karşı besledikleri duygu ve düşüncelerini resimlerine doğrudan yansıtır. Onlar için yalın ve etkili bir anlatım aracını oluşturan resimler, psikolojik değerlendirmeler için de önemli
Resim yapmak, çocuklar için bir eğlence ve aktivitenin haricinde önemli bir iletişim kanalını oluşturur. Çocuklar dış dünyada ve çevrelerinde olup bitenlere karşı besledikleri duygu ve düşüncelerini resimlerine doğrudan yansıtır. Onlar için yalın ve etkili bir anlatım aracını oluşturan resimler, psikolojik değerlendirmeler için de önemli bir veri oluşturur. Aynı zamanda resim analizi ile bilişsel, gelişimsel ve duygusal süreçler hakkında bir çocukla konuşarak edinilebilecek bilgilerden çok daha net bilgiler alabilmek mümkündür. esim etkinliği çocuklar için sözsüz bir dil niteliğindedir. Gelişimsel olarak henüz sözlü becerilerde yeterli yetkinliğe ulaşamamış olan çocuklar için resim yoluyla duygu ve düşüncelerin dışa dökülmesi çok daha kolay bir yoldur. Çocuklar için bir etkinlikten daha fazlası olan resimler hem düşünme şeklini hem de düşüncelerin içeriğini yansıtır. Yaşın küçük olmasının haricinde kişisel özellikleri bakımından sözlü iletişim kurmakta güçlük çeken çocuklarda da resim analizleri ile iç dünyanın belirli ölçüde tanınabilmesi mümkündür. Çocuklar kendilerince düzenlemeye çalıştıkları karmaşık dünyalarını açıklama biçimi olarak resim yapmayı tercih ederler. Bu resimler aynı zamanda zihinsel gelişimin göstergelerini de içerir. Yapılan çizimler genellikle bir şeyin çocuk dünyasındaki temsil edilme yolu olsa da bazı durumlarda herhangi bir temsil niteliği veya amacı bulunmayan desenlerin ya da karalamaların da söz konusu olabileceği bilinmelidir. Resimlerde çocukların diğer çocuklarla ya da çevrelerindeki yetişkinlerle olan problemlerine ve bu sorunları çözme biçimlerine dair ipuçlarına rastlamak mümkündür. Aynı zamanda eğlenceli ve ilgi çekici bir aktivite olması nedeniyle resim yapmak çocukların merak duyduğu, tekrar tekrar yapmak istediği bir davranıştır. Dolayısıyla ortaya çıkan çok sayıda çizimin bir arada değerlendirilmesi ile tekrarlanan öğelerin tespit edilebilmesi mümkün olur ve resim analizindeki güvenilirlik önemli ölçüde artar. Tüm bu nedenlerle çocuk resimleri, çocukları tanımak ve psikolojik analiz yapmak için oldukça değerli kaynaklardır ve psikiyatride önemli bir teşhis aracını oluşturur.
1. Porteous Labirentleri Testi
Porteus Testi görsel zekayı değerlendirmektedir. Planlama, önceden sezme, günlük hayatta rastlanan engellerden kendini koruma, dürtüsel davranışları erteleme ve temkinli davranma gibi yetenekleri yordamaktadır.
2- Metropolitan Okul Olgunluğu Testi
Okula başlayacak olan çocukların 1. sınıf talimatlarını anlamay
1. Porteous Labirentleri Testi
Porteus Testi görsel zekayı değerlendirmektedir. Planlama, önceden sezme, günlük hayatta rastlanan engellerden kendini koruma, dürtüsel davranışları erteleme ve temkinli davranma gibi yetenekleri yordamaktadır.
2- Metropolitan Okul Olgunluğu Testi
Okula başlayacak olan çocukların 1. sınıf talimatlarını anlamaya hazır olmalarını sağlayacak özelliklerini ölçmeyi amaçlamaktadır. Okula hazırlık aşamasında değerlendirilmesi gereken başlıca faktörler çocuğun hareket becerileri, dil ve konuşma olgunluğu, sayı olgunluğu, yönergeleri takip edebilme, grup faaliyetlerine katılabilme ve görsel işitsel algılama becerileridir.
3.Peabody Resim Kelime Testi
Kelime bilgisinin gelişimi, kelime dağarcığı ve alıcı dil gelişiminin ölçüldüğü gelişimsel testtir. Test sonucunda alıcı dil yaşı elde edilmektedir. Gösterilen resimler ile kelime gelişim düzeyinin saptanması amaçlanmaktadır.
4.Gesell Gelişim Figürleri Testi
Genellikle ilkokul öncesi dönemde uygulanmaktadır. Çocuklarda görsel algı, görsel hafıza, motor beceri, el-göz koordinasyonu ve küçük kas becerilerini değerlendirmektedir. Çocuğun görsel algı gelişimi ve zihinsel gelişimi hakkında bilgi vermektedir.
5. Bender-Gestalt Görsel Motor Algılama Testi
Çocuklarda göre motor işlevi değerlendirmek için kullanılan gelişimsel bir testtir. Görsel uyaranın algılanmasını, görsel- motor koordinasyonu ve algılanan uyaranın motor işlevlerle ifade edilmesini değerlendirmektedir. Çocuklarda zeka geriliğini, fonksiyon kaybını ve organik beyin hasarlarını saptama aşamasında kullanılan testlerden biridir. Çocuk ve ergenlerde algı gelişim düzeyi ve nörolojik hasarlar hakkında bilgi verir.
6.Good Enough – Harris Bir İnsan Çiz Testi
Zihinsel gelişim, ince-motor ve görsel algı gelişimi, el-göz koordinasyonu hakkında bilgi verir. Çizime dayalı olan bu testte zaman sınırlaması olmadığı için resim kabiliyetini rahatlıkla sergileyebilmektedir.
7.Kent E-G-Y Testi
Sözel bilgi düzeyine ve dil becerilerine dayanan gelişimsel testtir. Test sonucu sözel zeka yaşının saptanmasını sağlamaktadır. Yaş ortalamasına göre oldukça düşük puan alan çocuklarda ayrıntılı değerlendirme gerekmektedir.
8.Frankfurter Dikkat Testi
Okul öncesi dönemde çocukların dikkat- konsantrasyon seviyesini ölçmek amacıyla kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra planlama yeteceği ve dikkat arasındaki ilişkiyi de ortaya koymaktadır.
9. Ankara Gelişim Tarama Envanteri
AGTE 0-6 yaş aralığındaki çocukların genel gelişimlerini değerlendirmektedir. AGTE ile dört farklı gelişim alanı değerlendirilmektedir:
Telif Hakkı © 2024 Psikolog Rüveyda Serra Bek - Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.